Karar yazarı Mehmet Ocaktan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta “Bu seçim benim için bir final. Bu seçim yasaların verdiği yetkiyle katıldığım son seçimim” sözlerine işaret ederek, ” Sözlerini duyduğumda gayri ihtiyari ‘yok canım, asla böyle bir şey olmaz’ cümlesi döküldü ağzımdan, bir kere Erdoğan’ın kullandığı bu ifadeler, “bundan sonra artık cumhurbaşkanı adayı olmayacağım” anlamına gelmiyor.” dedi. Erdoğan’ın tekrar aday olmak için durumunda “anayasa değişikliği dahil bütün yolları deneyeceğini harekete geçeceğini söyleyen Akyol, “Erdoğan ‘bitti’ demeden asla bitmez…” ifadelerini kullandı.
” Nitekim Bekir Bozdağ “Meclis’in alacağı bir erken seçim kararıyla” Erdoğan’ın yolunun açılabileceğini söyledi bile…” diyen Ocaktan’ın köşe yazsının ilgili bölümü şu şekilde:
“Unutmayalım, 2019’da tekrarlanan İstanbul seçimi öncesinde Öcalan’ın mektubunun TRT’de okutulması, kardeşinin TRT’de konuşturulması bir işe yaramadığı gibi, seçmeni ters yönde motive ederek AK Parti’ye ilk kez bir hezimet yaşatmıştı.
Sandığa az bir zaman kala 31 Mart hamlelerine bakarak söylemek gerekirse, AK Parti 2019 tecrübesinden ders almış gibi gözükmüyor. Sanki hiçbir şey değişmemiş gibi… Sloganlarda ve söylemlerde aynı kibir ve toplumun belli kesimlerini ötekileştiren dile aynen devam…
AK Parti özellikle İstanbul’daki bu dezavantajlı durumunun farkında olmalı ki 17 bakanını İstanbul’da Murat Kurum’a destek için sahaya sürmüş bulunuyor. Ancak bu aynı zamanda bir zaaf görüntüsü de yaratabilir, “Murat Kurum zayıf kaldı, şu işe bir el atalım” benzeri bir algı oluşturabilir ki bu Kurum’a zarar verir.
Nitekim bu zaaf görüntüsünü değerlendiren İBB başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bu arkadaşlar siyaset yapmaya gelince enflasyon düşecek mi? Öğretmenler atanacak mı? 2023’te millet sizi seçti, gidin memleketin sorunlarını çözmek için çalışın” diyerek karşı hamle yapmakta gecikmedi.”