ABD’ye güvenip öldürüyorlar
İsrail’e sınırsız desteğini sürdüren ABD yönetimi, işgalci güçe sağladığı askeri destek ile Gazze’deki savaş suçlarına ortak oldu. ABD Ulusal Güvenlik Meclisi ile Joe Biden hükümetinin onayıyla, ABD tarafından silah sağlanan ülkelerin bu silahları kullanmasına dair raporlar hazırlayan Bağımsız Barış Gücü, işgalci İsrail’e verilen silahların kullanımının ABD yasalarına aykırı olmasına rağmen hiçbir şekilde denetlenmediğini bildirdi. ABD yönetimi, Şubat ayında silah sağlanan 100 ülkeden bu silahların ABD yasalarına uygun kullanıldığına dair yazılı güvence isteyeceğini ve bu ülkeler içinde İsrail’in de bulunduğunu bildirmişti. ABD’de yeni çıkarılan Ulusal Güvenlik Memorandumu 20 (NSM20) yasasına göre ise ABD’den silah alan taraflarlardan çatışma dönemlerinde insani yardımları engellemeyeceklerine dair güvence isteniyor.
Bağımsız Barış Gücü, işgalci İsrail ordusunun Gazze’deki saldırılarına ilişkin insan hakları gözlemcileri, sahada faaliyet gösteren insani yardım kuruluşları ve güvenilir sivil toplum kuruluşlarından alınan verilere dayanarak bir rapor yayınladı. İsrail’in saldırılarında, ABD tarafından istenilen güvencelere ne kadar uyduğunun incelendiği raporda, işgal güçlerinin en az 16 olayda ABD silahlarını kullanırken bu güvenceleri tamamen çiğnediğinin tespit edildiği aktarıldı. Rapora göre, işgal güçleri bu 16 olayın 11’inde hiçbir askeri varlığın olmadığı sivil yerleşim yerlerine bombardıman düzenleyerek katliamlar işledi.
İsrail ordusunun 25 Ekim 2023’te Gazze’nin kuzeyindeki El-Yermük mahallesine düzenlediği bombardımana özel parantez açılan raporda, işgal ordusunun ABD silahlarını kullanarak düzenlediği bombardımanda mahallenin neredeyse tamamının yıkıldığı ve sadece El-Tac yerleşim sitesini hedef alan bombardımanda 39’u çocuk 91 sivilin öldüğü aktarıldı. Raporda, işgal güçlerinin herhangi bir askeri varlığın olmadığı mahalleyi hedef alırken mahallenin altından Hamas’a ait bir tünelin geçtiği iddiasını bahane ederek saldırıyı düzenlediği aktarıldı.
İşgalci İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’ten beri Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırılarda yaklaşık 35 bin sivili öldürürken Gazze’nin yüzde 70’ini yerle bir etti. Bağımsız Barış Gücü tarafından yayınlanan raporda, İsrail ordusunun saldırılarda ulaşmak istediği sonuca yüzde 10’luk bir yıkımla da ulaşabileceğine vurgu yapılırken, İsrail’in hoyratça maksimum yıkım oluşturarak saldırıları gerçekleştirmesinin sebebinin “ABD desteğine duyduğu sonsuz güven” olabileceği değerlendirmesi yapıldı. Raporda ayrıca, İsrail’in tepki çeken soykırım ve toplu katliamlarına rağmen ABD yönetiminin 6 aylık süreçte İsrail’e denetimsiz en az 100 silah sevkiyatı gerçekleştirdiği bilgisi verildi.
İsrail’in Gazze’de işlediği katliamların büyüklüğü ABD içinde de tepkilere sebep olurken son olarak eski ABD Kongresi Başkanı Nancy Pelosi, Biden yönetiminden hiçbir kural tanımaması gerekçesiyle İsrail’e silah sağlamayı durdurmasını talep etmişti. Buna rağmen Biden yönetimi tarafından sunulan İsrail’e 26 milyar dolarlık askeri yardım sağlanmasını ön gören yasa tasarısı geçtiğimiz hafta Kongre ve Senato tarafından onaylanmıştı. Biden, yasanın onaylanmasının ardından yaptığı açıklamada, İsrail’e yeni yardım paketini “Tel Aviv’in kendini Tahran’a karşı koruması” şeklinde gerekçelendirerek, “10 gün önce İran, 100’den fazla dron ve füze ile İsrail’e bir saldırı düzenledi. İran’ın, Hizbullah’ın, Hamas’ın ve diğer bağlantılı unsurların İsrail’e saldırıları oldu. Benim, İsrail’in güvenliğine olan taahhüdüm sarsılmaz” diye konuşmuştu.
1967 ve 1948 sınırları içinde yaşayan Filistinlilerin yanı sıra Filistin dışındaki mültecilerin de temsil edildiği Filistin Ulusal Meclisi Başkanı Ruhi Fettuh, ABD’deki Joe Biden yönetiminin İsrail’in Gazze’deki katliamlarının ortağı olduğunu söyledi. İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen 5. Parlamenterler Arası Kudüs Platformu Konferansı’nda konuşan Fettuh, Biden yönetiminin, “Gazze’de kadın ve çocukları öldürmesi için sahip olduğu bütün silah envanterini İsrail ordusuna açtığını” söyledi. Konuşmasında, İsrail’in işgal ettiği bütün topraklardan çekilmesini sağlayacak 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüme uluslararası destek talep eden Fettuh, ABD’nin iki devletli çözüme destek verdiği yönündeki hiçbir sözünü fiiliyatı geçirmediğinin altını çizdi.