İYİ Partili Zorlu’dan ‘Suriye’ çağrısı: Türkiye öncülük yapabilir

“`html

TBMM Genel Kurulu’nda 2025 Bütçe Tasarısı Görüşülüyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, 2025 yılı bütçelerine ilişkin tartışmalar sürüyor. Bu kapsamda TBMM, Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın bütçeleri ele alınıyor.

Dışişleri Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan İYİ Parti Ankara Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi Kürşad Zorlu, Türk dış politikasının geniş bir coğrafyada aktif olduğunu vurgulayarak, “Türk dış politikası, Asya’dan Ortadoğu’ya, Kafkaslardan Afrika’ya, Avrupa’dan Amerika’ya kadar pek çok alanda etkisini artırmaya çalışıyor. Bu yaklaşım sadece diplomatik çabalarla açıklanamaz; ekonomik, siyasi, ticari ve askeri açıdan da uygun stratejilerin geliştirilmesi gerekiyor.” dedi. Zorlu, Dışişleri Bakanlığı’nın 2025 yılı için öngörülen 39 milyar TL’lik bütçesinin mevcut uluslararası koşullar göz önüne alındığında yetersiz olduğunu ifade etti.

‘ÖNGÖRÜLEMEZ GELİŞMELER YAŞANIYOR’

Bu bütçenin, Türkiye’nin uluslararası saygınlığını artıracak ve güçlü bir diplomatik vizyon sunacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirten Zorlu, “Suriye’deki son gelişmeler Türk halkı için önemli bir merak konusu. Uzun süren iç savaşın yarattığı yıkım ve zorunluluklar Türkiye’yi de etkiledi. Suriye’deki durumu, dünya çapında dikkatle izliyoruz.” dedi. Zorlu, 27 Kasım’da İdlib’de HTŞ’ye bağlı grupların başlattığı harekatın 10 gün içinde Şam’da sonuçlanmasının daha önce kimsenin öngöremeyeceği bir durum olduğunu ekledi.

‘STRATEJİK PLANLAMA ŞART’

Zorlu, bu süreçte uluslararası ilişkilerin nasıl şekilleneceği konusunda net bir stratejik planlama yapılması gerekliliğine dikkat çekti. Uluslararası basında yer alan haberlere göre, Katar’ın HTŞ yönetimiyle yürüttüğü temasların, diğer bölge ülkeleri tarafından da izleneceği öngörülüyor. Son günlerde elde edilen yeni silah ve imkanların, HTŞ’nin nasıl bir gelişim göstereceği konusunda belirsizlik oluşturduğunu ifade etti.

Bu arada, HTŞ’nin Suriye Kurtuluş Hükümeti’ne devrettiği yönetimin, bu yeni dengelerin getireceği zorluklara karşı nasıl bir reaksiyon geliştireceği de belirsizliğini koruyor. Suriye’deki istikrar durumu, kaçınılmaz olarak Türkiye’nin dış politikasıyla doğrudan bağlantılıdır.

‘TARİHİ BİR TOPLANTI İHTİMALI’

Gelişmeler ışığında Türkiye’nin güçlü bir aktör olma potansiyeli bulunduğunu belirten Zorlu, gerekirse Suriye geçici hükümeti ve diğer aktörlerin bir araya geleceği uluslararası bir konferans düzenlenmesinin önemine değindi. Zorlu, bu tür bir organizasyonun dünya genelindeki ilgi alanlarını yeniden şekillendirebileceğini ifade etti.

Zorlu, “Suriye’nin toprak bütünlüğü ve kalıcı barış için etkili bir strateji belirlemek kaçınılmaz. Terör gruplarının Suriye’deki varlığına son vermek de bu hedefin gerçekleştirilmesi açısından kritik.” dedi. Türkiye açısından, PKK-YPG gibi unsurların oluşumuna kesinlikle izin verilmemesi gerektiğini vurguladı.

‘SÜRE KLARINI GÖZDEN GEÇİRİN’

Erdoğan’ın yaptığı açıklamalara atıfta bulunan Zorlu, “Türkiye’nin uluslararası mekanizmalarla işbirliğini artırarak Suriyeli sığınmacıların güvenli ve onurlu bir şekilde geri dönüşlerini sağlaması gerekiyor. Bu noktada Geri Kabul Anlaşması’nın gözden geçirilmesi şart.” dedi. Türkiye’nin mülteci politikasına yönelik köklü değişiklikler yapılması gerektiğinin altını çizen Zorlu, AB örneğini göstererek Türkiye’de de geçici koruma sürelerinin sınırlı hale getirilmesi gerektiğini açıkça ifade etti.

Sonuç olarak, Zorlu, Ovaköy sınır kapısının açılmasının önemli bir adım olacağına değinerek, mevcut durumun gelecekte Türkiye için kazançlı bir duruma dönüşmesi için gereken her adımın atılması gerektiğini vurguladı.

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir